Bab-ı Ali Toplantıları, 1990 yılında başlamıştır ve Türkiye’nin etkili şekilde devam eden köklü düşünce kuruluşudur.

Bab-ı Ali Toplantıları’nın ‘uygar ortamı’ demokratik hoşgörü ve işbirliğinin gelişiminde birçok defa önemli katkılar, yararlar sağlamıştır: 1991 yılı başında Türkiye, Zonguldak maden işçilerinin grev ve eylemleri ile yoğundu.

Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Yıldırım Akbulut iktidarına karşı işçileri Zonguldak’tan yola çıkartmış, Ankara’ya doğru yürütüyordu.

Hükümetin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. İmren Aykut ise arabulucu olmaya, eylemleri sona erdirmeye çalışıyordu.

Entelektüel yönü de bulunan ve ‘sosyal demokrat’ olduğunu ifade eden işadamı İshak Alaton ise madenlerin kapatılması gerektiğini uzun süredir ifade ediyordu.

Bu eylemlerin ve düşüncelerin yoğun olduğu günlerde grevin lideri, hükümetin ilgili Bakanı ve karşıt işadamı Bab-ı Âli Toplantıları’nda buluşarak, ‘uzlaşı’ aradılar.

Böyle bir durum Türkiye için bir ilkti.

Bir başka toplantıda ise o dönem dini çevrelerin etkili yazarı olarak tanınmaya başlayan Fehmi Koru ile, laik-Kemalist araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu Bab-ı Âli Toplantıları’nda bir masada buluşup, hararetli ancak demokratik bir tartışma gerçekleştirdiler.

Federal Almanya (e) Şansölyesi ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Willy Brandt’ın Bab-ı Âli Toplantıları’na katılımı, yaptığı son uluslararası konuşmalardan biri olarak tarihte yerini aldı.

Yunanistan Kültür (e) Bakanı, Atina Belediye (e) Başkanı ve Dışişleri (e) Bakanı Theodora Bakoyannis ‘Demokratik İttifak Hareketi’ni kurduktan sonra Bab-ı Âli Toplantıları’nda Yunan-Türk ilişkileri için yenilikçi bir vizyon programı ortaya koydu.

Yunanistan (e) Başbakanı ve modern Yunanistan’ın kurucusu Elefterios Venizelos’un yeğeni Konstantin Mitsotakis hayatının son dış gezisini Bab-ı Âli Toplantıları vesilesiyle geldiği İstanbul’a yaptı.

Bab-ı Âli Toplantıları 34. Dönem’e dek 136 toplantıda 169 Onur Konuşmacısı ağırlamış ve karşılıklı bilgi paylaşımı ile kendilerinden istifade etmiştir.

Türk ve yabancı 5 Cumhurbaşkanı, 7 Başbakan, 137 Bakan, 6 Büyükşehir Belediye Başkanı ve 14 uzman kimlik Onur Konuşmacısı olarak Bab-ı Âli Toplantıları ‘etkinlikler programında’ yer almışlardır.

Bab-ı Âli Toplantıları Türkiye’nin ‘yönetim ve girişim gücü’ olarak, saygın konumunu küresel ölçekte de geliştirecek çalışmalara devam etmektedir.

Bab-ı Âli Toplantıları Üyeleri; bilgi, ilişki yönetimi, networking ve girişim güçlerini artıracak şekilde diyaloğa girmek isteyecekleri statü ve konumda yetkililer, kişilerle aynı ortamda görüş aktarabilmekte ve önerilerde bulunabilmektedirler.